Yükleniyor

Canlı Bitki Koleksiyonları

Koleksiyonculuk, çok eski zamanlardan beri insanoğlunun ilgisini çeken bir uğraş olmuştur. Dünya üzerinde, birçok cansız nesnenin koleksiyonu yapıldığı gibi, canlı yaşamın temel unsurlarından olan bitkilerin ve hayvanların da koleksiyonu yapılmaktadır. Örneğin, hayvanat bahçesi olarak adlandırılan yerler de aslında, birer canlı hayvan koleksiyonu olarak kabul edilebilir.

Günümüzde benzer şekilde, bitkilerle oluşturulan ve 'Canlı Bitki Koleksiyonu' olarak adlandırılan koleksiyonlar da vardır. Bu koleksiyonlar, 'botanik bahçesi' veya 'arboretum' gibi, halkın ziyaretine açık alanlarda bulunur.

Botanik bahçelerinde, otsu ve odunsu bitki koleksiyonları birarada bulunabilir. Arboretum, sadece ağaçlar ve çalılarla oluşturulan, odunlu bitkilerin biraraya getirildiği canlı bitki koleksiyonlarıdır. Arboretum sözcüğü, Türkçeye "koru" olarak çevrilebilir.

Ayrıca, hobi amacıyla bireysel oluşturulmuş canlı bitki koleksiyonları da bulunur. Hobi amaçlı koleksiyonlar, oluşturan kişinin koşulları ve olanaklarına bağlı olarak, ziyarete açık olmayabilir; bu sebeple de kapalı koleksiyonlar olarak kabul edilir.

Canlı bitki koleksiyonlarının oluşturulması, aşağıdaki yöntemlerle gerçekleştirilir:

  • Doğadan canlı-köklü bitki toplamak.
  • Bitkilerden tohum veya çelik almak.
  • Botanik bahçeleri veya arboretumların kataloğundan tohum seçmek.
  • Satış yerlerinden bitki edinmek.
  • Canlı bitki koleksiyoncularından örnek almak.

Koleksiyon, sadece doğal türlerden oluşturulabileceği gibi, sadece kültür çeşitlerinden ya da her ikisinden de oluşturulabilir. Burada önemli olan, bitkinin teşhis edilmesi, adının bilinmesidir.

Doğal türler için, bitkinin adını bulmak zor değildir; teşhis anahtarı kullanılarak, bitkinin adı kolayca bulunabilir. Oysa kültür çeşitleri için, teşhis anahtarı olmadığından; daha önce oluşturulmuş kataloglardaki örneklerin fotoğraflarına bakarak, benzetme yoluyla adlandırma yapılabilir. Ancak, her çeşide ilişkin kataloğun bulunmaması, uygulamada güçlük yaratır. Bu durumda, özellikle kültür çeşitleri temin edilirken, adının kesin olarak bilinmesine dikkat etmekte yarar vardır. Aksi halde koleksiyonda, ismi bilinmeyen ve belirlenemeyen birçok bitkinin yer tutması kaçınılmaz olur.

Doğadan Canlı-Köklü Bitki Toplamak

Bu çalışma için, öncelikle toplama işleminin yapılacağı bölgeyle ilgili resmi kurumlardan izin alınması gerekir. Birçok ülkede, doğadan bitki toplama işlemiyle ilgili izin şartı bulunmakta; uymayanlara cezai yaptırımlar uygulanmaktadır.

Türkiye’de yapılacak bitki toplama çalışmaları da izne tâbidir. Milli park, tabiat koruma alanı gibi korunan yerler kapsamındaki arazide yapılacak çalışmalar için, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden izin alınması gerekir. Diğer arazilerde yapılacak çalışmalar içinse, Orman Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanlığı’ndan izin alınmalıdır. İzin başvurularına, 10-15 gün içinde yanıt verilmektedir.

Köklü bitki toplama işlemi, canlı bitki koleksiyonu oluşturmada tercih edilen bir yöntem değildir. Çünkü bu uygulamada, bitkinin yaşama ihtimali düşüktür. Bu ihtimali yükseltmek için, köklü söküm yapılacak bitkinin çevresi, 20-25 cm çapında kazılmalı ve bitki, kök çevresindeki toprak dağıtılmadan alınmalıdır.

Yerinden çıkarılan bitkinin taşınma işlemi sırasında, kökler üzerinde bulunan kılcal köklerin, en az zarara uğraması için gereken titizlik gösterilmelidir. Öncelikle, bitkinin çevre toprağıyla kaplı kök bölümü, ıslak kendir bezleriyle sıkıca sarılmalıdır. Böylece, yeni yerine ulaşana kadar, bitkinin köklü kısmını saran toprağın nemli kalması ve hava alarak yaşamsal işlevlerini sürdürmesi sağlanır. Burada önemli olan, köklerin bulunduğu ortamın topraklı ve nemli olmasıdır.

Alınan bitki örneği, hemen etiketlenmeli ve ilk teşhisi yapılarak etikete kaydedilmelidir. Etikete, bitkiyi toplayanın arazi defter numarası ve toplayıcı kodu da eklenir. Bu bilgilerin altında, bitkinin toplandığı yerin açık adresi, yükseltisi, habitat ve vejetasyon bilgileri ile GPS koordinatları belirtilir.

Doğadan alınan köklü örneklerin sayısı, bitkinin söküm işleminin yapıldığı alandaki temsil miktarına göre değişir. Bitkinin alandaki yayılım yoğunluğu gözönüne alınarak, en fazla beş örnek toplanmalı; mümkünse sayı azaltılmalı ama kesinlikle çoğaltılmamalıdır. Böylece, bitkinin doğada varlığını korumasına-sürdürmesine zarar verilmemiş olur.

Bitkinin sökümü sırasında, mümkün olduğu kadar ufak bireyler seçilmeli, yaşlı bireyler tercih edilmemelidir. Genç bireylerin kök sistemi, henüz toprağın derinlerine inmemiş olduğu için, hem sökümü daha kolaydır, hem de tutma olasılığı daha yüksektir. Yaşlı bireylerde ise kök sistemi, hem daha yaygın, hem de daha derine inmiş olduğundan, sökülmesi, taşınması ve sonrasında yaşatılması da epey zordur.

Toplanan köklü bitki örnekleri, kesinlikle plastik poşetlere konulmamalıdır. Plastik poşette, havasız ortamda kalan bitkilerde, çürüme daha hızlı gerçekleşir; bitkinin tutma şansı daha azalır.

Bitkilerden Tohum veya Çelik Almak

Canlı bitki koleksiyonculuğunda en sağlıklı yöntem; bitkinin tohumlarının toplanarak, koleksiyonun oluşturulacağı yerde üretiminin yapılması ve böylece koleksiyona dâhil edilmesidir. Bu uygulamada çalışmanın, bitkinin tohum verme zamanına denk getirilmesi önemlidir.

Bazı bitkilerin teşhisi, tohumlu halinde zor olabilir. Bu sebeple, çiçekli haldeyken bitkinin yeri tespit edilerek teşhisi yapılabilir ve ikinci çalışmada da tohumları toplanabilir. Eğer bu mümkün değilse, toplanan tohumlardan üretilen bitkilerle de teşhis yapılabilir. Bu durumda, süreç biraz uzamış olacaktır.

Tohumdan üretim ile koleksiyona bitki kazandırılması, aynı ortam koşullarında bulunması sebebiyle, bitkinin yaşamını sürdürme olasılığını artıracaktır. Köklü sökümlerde ise bitki, farklı yaşam ortamına alındığı için, yeni koşullara uyum sağlayamayabilir ve ölüm riski artar.

Tohum alma işleminde, tohumların tek bitkiden ya da aynı türün birkaç bitkisinden toplandığına ilişkin bilgi, arazi defterine not edilmelidir. Bu bilgi, bitkinin çeşitliliği açısından önemli olduğu kadar, çimlenme sonrasında gelişen bitkilerin takibi için de önemlidir.

Toplanan tohumların, yeterli olgunluğa erişmiş olmasına dikkat edilmelidir. Aksi halde, yeterli olgunluğa erişmemiş tohumların, çimlenme kabiliyeti olmadığından, çalışma başarısız sonuçlanır. Toplanan tohumlar veya meyveler kontrol edilerek, hastalık ya da zararlı bulunmamasına özen gösterilmeli; böylece, koleksiyondaki diğer bitkilere bulaşması önlenmelidir.

Toplanan tohumlar, bez keselere alınmalı ve eğer biliniyorsa tür adını, toplayıcı kodunu ve numarasını içeren bilgilerin yazıldığı etiket takılmalıdır. Bu keseler, havadar yerde biriktirilmeli ve üretim çalışmasının yapılacağı yere kadar, nemlenmeden ulaştırılması sağlanmalıdır.

Koşulların uygun olması halinde, bitkilerden çelik örnekleri de alınabilir. Çelik örnekleri; taze sürgün çeliği, yarı odunsu çelik ve odunsu çelik halinde olabilir. Ancak her bitki, gövdesi üzerinden kök vermeyebileceği için, her bitkiden alınan çelik örneğinin tutmama olasılığı da gözönünde bulundurulmalı ve sadece uygun bitkilerden çelik örneği almaya özen gösterilmelidir.

Toplanan çelik örneklerinin, nemli ortamda bulunması önemlidir. Bu sebeple toplanan çelikler, nemli peçeteye sarılarak plastik poşetlere bağlanır ve üretim çalışmasının yapılacağı yere kadar, 4-5o C düzeyindeki serin ortamda korunur.

Botanik Bahçeleri veya Arboretumların Kataloğundan Tohum Seçmek

Birçok botanik bahçesi ve arboretum, kendi aralarında tohum alışverişi yapmak amacıyla, yılsonu veya yılbaşında tohum kataloğu yayımlar. Bu kataloglardan seçim yaparak da tohum temin edilmesi mümkündür.

Uluslararası Botanik Bahçeleri Koruma Birliği (BGCI)’ne üye olan kurumların bir kısmı, ellerinde bulunan bitki varlığını paylaşıma açmaktadır. Bu bitki varlığı, BGCI bünyesindeki "Plant Search" adlı veritabanında birleştirilir. Üye olan veya olmayanlar, bu veritabanından yararlanarak, istedikleri bitki türlerine ait tohumlar için talepte bulunabilir.

Talep işlemi, birkaç aşamada gerçekleştirilir. Bitki ismi veritabanında aratıldığında, o bitkiden kaç kurum ya da bireyde bulunduğu belirtilir; ancak kurum ya da bireyin adı verilmez. İşlemi sürdürmek için "talep et" butonuna basılarak, talebe ilişkin geçerli sebep girilir. Oluşturulan bu talep, BGCI tarafından ilgili kurum ya da bireye iletilir. Sonraki aşamada, ilgili taraf gelen talebi değerlendirerek, tohum ve benzeri materyal paylaşımını yapabilir.

Satış Yerlerinden Bitki Edinmek

Bitki satışı yapılan yerlerden, köklü bitki satın alınabildiği gibi, tohumlar da alınabilir. Bu yerlerin önemli özelliği, alınan bitkinin adını içeren etiketin de üzerinde bulunmasıdır. Ancak, bunun her firma için önemli olmayabileceğini bilerek, bu bilginin önemini kavramış firmalardan alım yapılmasında yarar vardır.

Tohum satın alırken, paket üzerinde tohumla ilgili bilgilerin yer almasına dikkat edilmelidir. Özellikle tohumun son ekim tarihi önemlidir. Her tohumun, canlılık süresi vardır. Bazı tohumların bekleme süresi uzadıkça, çimlenmesine engel oluşturan süre de katlanarak artar. Bu nedenle, alınan tohumun son ekim tarihinin geçmemiş olmasına özen gösterilmelidir.

Kimi tohumlarda, kalite farklılığını içeren numaralama sistemi bulunmakta; bu durum tohum paketinin fiyatına da yansımaktadır. Aynı bitki çeşidine ait olmakla birlikte, numarası 1’den yüksek olan paketin, hem çimlenme oranı, hem elde edilecek fidelerin çeşidinin temsil oranı yüksektir; aynı paketin fiyatı da daha yüksek olacaktır. Bu özellikler, paketteki numaranın 1’e yaklaşmasıyla azalır.

Canlı Bitki Koleksiyoncularından Örnek Almak

Koleksiyoncular arasında, eksik-fazla olan türlerin takas yoluyla karşılıklı değiştirilmesi, sık rastlanan bir uygulamadır. Bu değişim işlemi, canlı bitkiler, çelikler ya da tohumlar üzerinden gerçekleştirilir. İşlem yapılan bitkilerin, adının belirlenmiş olması önemli bir özelliktir.

Uygulamada dikkat edilmesi gereken husus, işlem yapılan bitkilerin hastalık ya da zararlı unsurlar taşımamasıdır. Bu sebeple gelen canlı örneklerin, öncelikle karantinaya alınması ve sonrasında koleksiyona dâhil edilmesinde yarar vardır. Karantina süresi, alınan bitkinin durumuna göre değişiklik göstermekle birlikte, yaklaşık oniki hafta olabilir. Bu süre içinde, bitkiye herhangi bir koruyucu müdahale yapılmamalı, sadece gözlenmelidir. Çelik ve tohumlar için karantina uygulamasına gerek yoktur.

Canlı Bitki Koleksiyonlarının Çeşitleri ve Sergileme Yöntemleri

Canlı bitkilerin temin işlemi tamamlandıktan sonraki aşama, gelen bitkilerin koleksiyona dâhil edilmesidir. Bu aşamada, koleksiyonun sergilenme yöntemi önem kazanır. Sergileme, koleksiyonu oluşturan türlere göre planlanmalıdır.

Koleksiyonlar, amaca yönelik iki ana grupta toplanır:

  • Çeşitli araştırma çalışmalarının konusu olan, 'Araştırma Koleksiyonları'
  • Bitki koruma temelli oluşturulan, 'Koruma Koleksiyonları'.

Canlı bitki koleksiyonları, iki alt grup oluşturur.

Sistematik Koleksiyonlar

Çeşitli bitki sınıflandırma yöntemlerine uygun olarak biraraya getirilen koleksiyonlardır. Örneğin; 'Soğanlı Bitkiler Koleksiyonu', 'Odunlu Bitkiler Koleksiyonu', 'Bodur Çam Koleksiyonu', 'Manolya Koleksiyonu', 'Nilüfer Koleksiyonu', 'Eğrelti Koleksiyonu'.

Tematik Koleksiyonlar

İçerdiği konu başlığı altında oluşturulan koleksiyonlardır.

Coğrafi Koleksiyonlar

Örneğin; 'Karadeniz Bahçesi', 'İstanbul Bitkileri Koleksiyonu', 'Ağaçlı Kumulları Gurbette Koruma Koleksiyonu'.

Habitat Koleksiyonlar

Örneğin; 'Kaya Bitkileri Koleksiyonu', 'Su Bitkileri Koleksiyonu'.

Kimi koleksiyonların sergilenebilmesi için, sergi ortamında gerekli habitat koşullarının sağlanması gereklidir. Uygun sıcaklık, nem, toprak gibi koşulların sağlanamadığı ortamda, bitkilerin varlığını sürdürebilmesi zordur. Örneğin, Kaya Bitkileri Koleksiyonu oluşturulurken, bitkilerin kaya yakınlarına ya da taşlı topraklara dikilmemesi; ya da havai köklü bitkilerin toprağa dikilmesi gibi yanlış uygulamalar, sürdürülebilirliği zora sokar. Bu sebeple bitkilerin habitat tercihleri mutlaka araştırılmalı ve uygulamada gözönüne alınmalıdır.

Alanda uygun şekilde yerleştirilen bitkiler, koleksiyona dâhil edildikleri ilk andan itibaren kayıt altına alınmalıdır. Bitkinin yapraklanma, çiçeklenme, tohum oluşturma, yaprak dökme gibi vejetatif dönemleri; üretim aşamaları, geçirdiği hastalıklar, zararlıların atakları, alınan önlemler, mücadele yöntemleri tespit edilerek kaydedilmelidir.

Bu kayıtlar sadece ilk yıl değil, her yıl sürekli olarak tutulmalıdır. Çünkü bitkinin gelişim süreci hakkındaki bilgiler, ancak bu verilerle üretilir. Biriktirilen verilerle, bitkinin yaşama ortamında varlığını sürdürebilmesine ilişkin bilgi birikimi elde edilmiş olur. Bu veri-bilgi birikimi, aynı ya da benzer bitkilerin, aynı ya da farklı ortamlarda daha sağlıklı yetiştirilebilmesi konusunda yol gösterici olacaktır.

Bitkilerle ilgili oluşturulan bilgi birikimini, koleksiyon ziyaretçilerine aktarabilmenin yolu, çeşitli bilgi etiketleri kullanmaktan geçer. Bu konuda yapılması gereken ilk işlem, bitkinin adının yer aldığı etiketin yerleştirilmesidir. Böylece, bitki hakkında ilk bilgi verilmiş olur. Daha sonra veri akışına bağlı olarak bilgi birikimi arttıkça, hazırlanacak sunum levhaları ile daha kapsamlı bilgiler aktarılabilir.

Bilgi aktarma yöntemlerinin sınırı yoktur; tamamen yaratıcılığa bağlıdır. Koleksiyon hakkındaki bilgilendirme çalışmalarında, genelden özele gitmek en yararlı yoldur. İlk olarak Koleksiyonun geneli hakkında bilgi verilir; daha sonra, koleksiyonda yer alan bitki cinsleri ve türleri hakkında detaylı bilgiler sunulur.

Bilgilendirme çalışmalarında kullanılan dilin, sınırlı bir çevreye hitap eden bilimsel ifadelerden arındırılarak, mümkün olduğu kadar açık ve anlaşılır olmasına özen gösterilmelidir. Sadece yazılı metinlerden oluşan sunumlardan kaçınılmalı; kimi zaman sadece bir fotoğrafın, uzun metinlerden daha çok şey anlatabileceği unutulmamalıdır.

Canlı bitki koleksiyonu oluştururken, öncelikle şu kuralı kabul etmek gerekir:

"Bir canlı bitki koleksiyonu, hiçbir zaman tamamlanamaz. Eğer koleksiyonun tamamlandığı düşünülüyorsa, o koleksiyon ölmüş demektir!"

Salih Sercan Kanoğlu
NGBB Müdür Yardımcısı
Fotoğraflar: Salih Sercan Kanoğlu