Yükleniyor

Çatı ve Teras Bahçeleri

Bitkiler, yaşamının sürdürülebilmesinde olduğu kadar, insanların günlük uğraşlarının şekillenmesi ve çeşitlenmesinde de daima önemli rol oynamış ve hayatın hep merkezinde yer almıştır. Bu bağlamda, yer aldıkları kentsel yeşil alanların tasarımına da katkıda bulunurlar. Son yıllarda özellikle büyük kentlerde hızla artan nüfus ve yapılaşmaya paralel olarak, yeşil alanların kaybı da hızla artmakta, kentin soluklanacağı yerler giderek azalmaktadır. Bu konuda insanlık adeta, Hubert Reeves’in "Doğa ile savaş halindeyiz; eğer kazanırsak, kaybedeceğiz!" şeklindeki söylemini kanıtlamak istercesine, elbirliğiyle çaba göstermektedir.

Hızla büyüyen şehirler ve şehirleşme faaliyetleri, ekosistemlerin işleyişini sağlayan doğal alanların zarar görmesine, tahrip edilmesine ve hatta yok olmasına sebep olmaktadır. Daha da ötesi, şehirleri inşa etmekle kalmayıp her geçen gün büyütüp geliştiren insanın, ihtiyacından çok fazlasını tüketmesi, her çeşit yöntemle teşvik edilmektedir. Bu işleyiş, ekosistemlerin kapasitesini zorlamakta ve bu etkiler de telafisi güç çevresel problemlere zemin hazırlamaktadır. Kendine daha fazla yaşam alanı inşa edebilmek uğruna, çevreyi görmezden gelen insan, içinde bulunduğu ve gerçek yaşam alanı olan doğayı yok etmekte; böylece kendi sağlığını, yaşam kalitesini ve geleceğini de olumsuz yönde etkilemektedir.

Kentsel alanlarda gözlenen temel problem, şu şekilde tespit edilebilir: Artan nüfusla birlikte büyüyen kentsel alanların, doğayla bilimsel-gerçekçi yöntemlerle uyumlu kılınması sağlanamamakta; yeşil alanlar ölçüsüz-plansız şekilde azaltılmaktadır.

Her geçen gün betonlaşmanın arttığı, yeşilin azaldığı kentlerde yaşanan bu koşullar, bitki yetiştirme ve bahçe düzenleme konusunda yeni yaklaşım ve arayışları kaçınılmaz kılmaktadır. Örneğin, "Çatı Bahçesi" olarak bilinen uygulama, insanların bu konuda yöneldiği çözümlerden biri olarak kabul edilir. Son zamanlarda ülkemizde de giderek önem kazanan ve tüm meslek grupları tarafından kabul gören çatı bahçeleri, zaman içinde çevresel eğilimlerin de etkisiyle gelişim göstermektedir.

Çatı bahçeleri, bina düzeyinde ya da genelde zemin seviyesinin üzerinde yer alan, herhangi bir yapıya ait düz ve eğimli çatılarda oluşturulan açık mekân düzenlemeleridir. Özel malzeme ve teknikler kullanılarak gerçekleştirilen bu bahçeler, az ya da çok bakım gerektiren, birçok işleve sahip yeşil alanlardır. Çatı bahçesinin yapımında, çatının yük taşıma kapasitesi dikkate alınarak, statik hesapları sağlıklı şekilde yapılmalı ve izolasyon konusu, sorun olmayacak şekilde özenle çözümlenmelidir. Bu ve benzeri sorunlar aşıldıktan sonra, çatılar bahçe gibi düşünülerek tasarlanabilir.

Yapılar üzerinde bitkilendirme uygulanmasının, dünya tarihinde eski uygarlıklar tarafından da gerçekleştirildiği örnekler vardır. Bu yöntem, yüzyıllar boyunca gerek estetik gerekse çevresel yararları nedeniyle benimsenmiştir. Yöntemin ilk örneklerinin, Antik dönem Sümer şehirlerinden Ur’un büyük zigurat ve mabetlerinde uygulandığı kabul edilir. Tarihte bilinen en ünlü çatı bahçesi, yaklaşık 2600 yıl önce kurulan ve günümüzde dünyanın yedi harikasından biri kabul edilen "Babil'in Asma Bahçeleri"dir. Daha çok estetik amaçlara yönelik gerçekleştirilen bu örneklerin yerini günümüzde, çevresel kaygılarla oluşturulan ve “Yeşil Çatı” olarak adlandırılan sistemler almıştır.

"Yeşil Çatı" kavramı, 18. yüzyılda Kuzey Avrupa’da ortaya çıkmıştır. Evlerde ısı yalıtımı sağlamak amacıyla geliştirilen yöntem, çatıların toprakla kaplanması ve bu toprağı sabitlemek amacıyla otsu türlerle bitkilendirilmesi şeklinde uygulanmıştır.

Bitkilendirme

Çatıda uygulanan bitkilendirme çalışmaları, yerde yapılan düzenlemelere göre bazı farklılıklar gösterir. Bu farklılıklar, koşulların yapaylığı ve bitkilerin gelişim göstereceği alanın sınırlı oluşundan kaynaklanır. Uygulamada önemli sınırlayıcı etmenlerden biri olan, çatının yük taşıma kapasitesi özellikle dikkate alınmalıdır.

Çatı bahçelerinde kullanılacak bitkiler, ortam koşulları gözönünde bulundurularak; soğuğa, rüzgâra, kuraklığa dayanıklı türler arasından seçilmelidir. Bitkilendirmenin başarılı olabilmesi için, uygulamada aranan başlıca özellikler şunlardır:

  • Bitkilerin gelişimi için, gerekli uygun koşulların temin edilmesi.
  • Yeterli ve uygun su kaynağı bulunması.
  • Düzenli ve yeterli beslenme sağlanması.
  • Yeterli drenaj uygulanması.
  • Toprakta terlemeyi azaltmak için, püskürtmeyle sulama yapılması.

Uygulama kapsamında bitkiler, bazen bir çatıda oluşturulan sınırlı ve derinliği az alanda, bazen de bir terası boylu boyunca çevreleyen saksılı tasarımlarda yer bulabilir. Bu nedenle odunlu bitkilerle yapılacak uygulamalarda, çok köklü yapıya sahip olmayan türlerin tercih edilmesinde yarar vardır.

Teraslar için planlanan bitki kapları, işlevine uygun çeşitli özelliklere sahip olmalıdır. Bu kaplar, değişik formlarda ahşap, metal, beton malzemeden ve yeterli toprağı tutabilecek şekilde hazırlanmalıdır. Kaplar, bitkinin gelişimi için yeterli alan ve toprak derinliğinin sağlandığı uygun ölçülerde olmalı; drenaj ve sulama açısından gerekli koşullara sahip olmalıdır. Örneğin, büyük ağaçlar için hazırlanan toprak ve çakıl karışımında, gerekli derinlik en az 120 cm'dir. Kapların gerektiğinde hareket ettirilebilir şekilde veya tekerlekli olarak tasarlanması, pratik bir çözümdür. Tasarımda hareketlilik yaratmak amacıyla, saksıların farklı yüksekliklerde olması tercih edilir.

Çatı bahçelerinde kullanılacak bitkiler, çatının yük taşıma kapasitesine ve uygulamanın yapıldığı alanın iklim özelliklerine göre değişiklikler gösterir. Ayrıca, uygulamada tercih edilecek bitkilendirme anlayışı da önemlidir. Verimliliğin yüksek olduğu 'entansif üretim' anlayışı ya da verimliliğin düşük olduğu 'ekstansif üretim' anlayışı tercih edilebilir. Bu farklı etkenler nedeniyle, kesin bitki listesi ortaya koymak oldukça güçtür.

Bitki seçiminde, her mevsim canlılığını-güzelliğini koruyan herdem yeşil türler ile farklı mevsimlerde çeşitli renklere bürünen bitkilerin tercih edilmesi, alanın cazip görünümünün sürdürülebilmesi açısından önemlidir. Çatı bahçeleri, üzerinde yer alan çeşitli katmanlardaki bitki yetiştirme ortamları ile su yüzeyleri ve gezinti-oturma ünitelerinin bulunduğu düzenlemeleri kapsamalıdır. Ancak ülkemizde yapılan düzenlemeler, yurt dışındaki örneklerle karşılaştırıldığında, konuya ilişkin tüm özellikleri yansıtan örnekler bulmak oldukça zordur. Uygulamalar, genellikle çeşitli bitkilerin kaplar içinde yetiştirildiği, basit çatı bitkilendirme çalışmaları şeklindedir. Ülkemizdeki bu olumsuz tabloda, çatı bahçelerinin faydaları ve uygulama tekniklerinin yeterince bilinmemesinin yanısıra, yapım maliyetlerinin yüksek olması da önemli etkendir.

İstanbul’da yapımı planlanan bir çatı bahçesi tasarımında tercih edilen bitkiler şunlar olabilir:

  • Çayırsazı (Carex oshimensis Nakai f. variegata Hid.Takah.)
  • Külçiçeği (Jacobaea maritima [L.] Pelser & Meijden)
  • Yumakotu (Festuca glauca Vill.)
  • Cennetbambusu (Nandina domestica Thunb.)
  • Ophiopogon planiscapus Nakai 'Nigrescens'
  • Phormium tenax J.R.Forst. & G.Forst. ‘Atropurpureum’
  • Yayılıcı biberiye (Rosmarinus officinalis L. ‘Prostratus’)
  • Kayakoruğu (Rosularia sp.)
  • Damkoruğu (Sedum sp.)
  • Ömürçiçeği (Sempervivum sp.)
  • Yasemin (Trachelospermum jasminoides [Lindl.] Lem.)
  • Veronica x andersonii Lindl. & Paxton
Nihan Sevinç Muşdal
NGBB Peyzaj Mimarı
Çizimler: Nihan Sevinç Muşdal

Kaynaklar

Bilgin, B. "Ekolojik Hafıza ve Sosyo-Ekolojik Hafıza’nın Ekosistem Sürdürülebilirliği Açısından Kentsel Alanlardaki Önemi" (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı, İstanbul, 2018.
Ekşi, M. "Çatı Bahçesi Kavramı ve Terim Kullanımı Üzerine Bir Değerlendirme", Avrasya Terim Dergisi, 2-2 (2014): 26–35.
Koç, N. ve Güneş, G. "Çatı Bahçelerinde Bitkisel Düzenleme Esasları", Mühendislik Bilimleri Dergisi, 1-2 (1998), Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü.